Corona gunleri

Oldukca uzun bir aranin ardindan merhaba,

Dunya uzerindeki milyonlar gibi bizde Corona virus yasaklarindan nasibimizi aldik. 16 Mart itibari ile sinirlar kapandi (17 Mart sabah ucusuna biletim vardi normalde) ve 25 Mart itibari ile sehirlerarasi yolculuk yasaklandi ozel araclarla. Toplu tasima ve taksi daha once durmustu zaten. Neyse ki ikametimi aldiktan oryalama bir hafta sonra arabayi almistim ve yasaklardan once de plakasi cikmisti.


Corona yasaklari gunlerinde oldukca isimize yaradi araba. En yakin yerlesim 14 km, anayol ise 8 ve arabadan once ana yola bir kac defa yurumuslugum var, baya saglam bir parkur oldugunu soylemeliyim ozellikle Haylaz icin.

Yakisikli oglum Mart ayinda iki defa sistit oldu; idrarinda kani gorunce aklim uctu dersem abartmis olmam sanirim. Bes defa doktora gittik Podgorica'ya, sirf onda bile arabayi sarilip opesim gelmisti.

Ikinci el arac icin bir oto galeriye yoneldim. Oyle cok eselemeyi sevmiyorum kendi adima; duzgun mu, is gorur mu; bitti!. Autotrend.me isimli siteden gordum, gittim, baktim, aldim. Islemleri onlar hallettiler ve sehir merkezine kadar da getirdiler araci. 2007 model Dacia Logan 1.5 DCI dizel 2090 Euro; oldukca iyi fiyat. Muaynesi, plakasi, sigortasi, vergisi 260 Euro tuttu. Ozellikle Corona yasaklarindan sonra sehirle tek baglantimiz o bizim.

Karadag hukumeti salginla mucadelede oldukca basarili bana gore. Sinirlarin kapatilmasi, alinan yasak kararlari evet; oldukca sikinti verici, kisitlayici ancak ote yandan oldukca da koruyucu. Eger isin yoksa evde otur deniyor kisaca. Su donemde insan neden keyfekeder gezer, nasil bu kadar bencil olabilir o ayri bir konu.

Zelcestan'da biz pek cok kisiden sansliyiz aslinda. Evde ve ozellikle bahcede yapacak tonla is var. Sera yaptim mesela atiklarla; tohumlari cimlendirmek adina.
 Ozellikle Balkanlarin Kasim-Mart arasi cogu gece sifirin altinda oldugu dusunulurse serabinanilmaz isimize yaradi. Sadece civilerin bir kismi ve naylon yeni; teller, agirliklar ve tahtalar geri donusum 😉

 Bor baska geri donusum projesi de bahce yolu oldu. Bahce kapisini bahcedeki bambularla yapmistim zaten. Yolu da catidan cikan eski kiremitlerle yaptim. Ortalama bes santim kazip otlardan arindirdim. Topraktan cikan cigdemler agaclarin etrafındaki alana ekildi direkt. Sonra icini kirik kiremitlerle doseyip cimento serptim derz dolgu olarak. Gelip gecenler bir durup cok iyi olmus falan deyip oyle devam ediyorlar; inanilmaz mutluluk verici ornek olmak ve atiklarla bunlari yapmak.
 Seradaki viyollerde cimlenip belli buyukluge gelen bebekleri topraga indirmeye basladim son bir kac gundur. Dagitirim diye baya baya ekmistim ancak yasaklardan dolayi bulundugum sehirden cikamadigim icin bir suru sebze fidem var simdi eke eke bitiremedigim. Kismetse urunlerden paylasacagim artik insanlarla
 Elime gecen ne varsa ekiyorum birseyler. Agaclari ve telleri gormelisiniz; Telli Baba turbesi gibi her yerinden saksi sallaniyor. Saksi dedigim de geri donusum; tipki bu yag sisesi ve cherry domatealeri gibi.

Cocuklara bakiyorum da; iyi ki Almanya'daki aile iletisimi koparip almamis onlari. Sesime ses, canima nefesler adeta. Arada onlari verip legen mandal almayi hala dusunuyorum ama su bir gerceklik ki onlari seviyorum. Iyi ki yollarimiz cakismis ve iyi ki anneleri olmusum bu zibidiklarin ❤❤

Velhasil kelam bizde haller boyle.

Tum dunya zorlu bir surecten geciyor. Lutfen; eger yapmaniz geteken bir is yoksa evde kalin ve mesafeyi koruyun. Bizler kurallara ne kadar uyarsak bu hastalik o kadar cabuk kontrol altina alinir ve hayatlarimiz nispeten normale doner.

Saglikli gunler dilegiyle
Benek & Haylaz & Zel


Comments