Gavurlarla(!) yasamak

Kendi ulkemde yasadigim ve yasamaya devam ettigim onca haksizligin uzerine yurtdisina tasinma karari aldigimda karsilastiklarim oldukca ilgincti ki bu karari alisim 2013 yilinda binbir hevesle aldigim ancak ilgili kurumlarin ihmali yuzunden 20 ayda uc defa sel basan Antalya'daki evim icin dort yil boyunca adalet diye kopek gibi yalvarip, onlarca dilekce verip, avukatlarin dosyayi zaman asimina sokmasini muteakip satmak zorunda kaldigim evin parasi ile almistim burayi.

Ne "Gemiyi once fareler terkeder" diye beni asagilayan kaldi, ne de "Onlar Sirp, Musluman olduruyorlar, ne isin var?" diyenler.

Zelcestan'i Akdenizde dogup buyumus biri olarak Antalya'da yapmak istedim. Zerdecal, zencefil, mango, vb tropik bitkiler icin bicilmis kaftan Antalya; pek cok tarimsal ar&ge fikri vardi kafamda. Sonuc mu; namazinda niyazinda olan birileri ile mahkeme uc yildir suruyor. O dava icin pesin odeme alan avukatin durusmalara katilmamasi, dilekce diye benim ona yolladigim mailleri mahkemeye sunmasini saymiyorum bile.

Eski sirketimden olan alacaklarim icin haciz yolladim diye "bolgenin itibarina zarar verdigim(!)" gerekcesi ile beni dava eden; davayi kaybedince istinafa tasiyan ilgili bakanlik soyle dursun; haksizliklara boyun egmeyen biri olarak adeta kumpasa getirilip iftira ile 14 yillik calisma hayatimi karartan ve adimi lekeyen bir baska kurum bambaska bir aci ulkeme dair. Camur at; izi kalsin!

En cok ne eksikti hayatimda diye dusunuyorum bazen. Once "insanlik" (ameliyatli bacagimla raporlu olmama ragmen beni calistiran, ustelik vekaletim oldugu icin resmi kurumlara yollayan eski sirketim, beni gorup kapimi calmayanlar soyle dursun; mutfak pencereme gelip "bir ihtiyacin var mi komsum" demek yerine; "hic mi evlenmedin yoksa bosandin mi?" diye "kiz misin, dul musun" sorgusu yapan komsularim buna yetti yuruyemedigim yaklasik uc ay boyunca yasadigim upuzun listede) Elbette cok degerli insanlar da vardi tanimaktan mutluluk ve gurur duydugum; ama kotuler ve kotuluk o kadar fazlaydi ki!..

Hayatimda sonraki eksik olan sey ise adaletti; yukarda yazdiklarim sadece kisa ornekler; daha o kadar cok sey var ki....

Karadag buyuk oranda Ortadoks inanca sahip; Hristiyanligin kati bir mezhebi. Bir keresinde sordu komsulardan biri "Inancin nedir?" diye. Kendi ulkemde hep tenkit edildigim cevabi verdim yine (evet, dogrucu budalanin tekiyim ve hic te pisman degilim.) "Dini inancim yoktur" dedim. Tenkit edilecegimi dusunurken bravo dediler acik ve durust oldugum icin.

Gectigimiz haftalarda yaklasik bir yil aradan sonra cimleri biceyim dedim. Misina eskimis, parcalandi durdu ve baya cebellestim. "Gavur" komsular halimi gormus megerse. Ertesi sabah kari koca geldiler benzinli cim bicme ile ve bahcenin kalanini bicip toparladik beraber.


Bir kac gun once selam verdi komsular gecerken. Selam vermekte, almakta adetten burda tani ya da tanima. Ister kadin ol, ister erkek. Bahceye gectiler, biraz Ingilizce, biraz Karadagca lafladik. Ellerinde domates fideleri vardi. Gece gunduz isi farkini goz onune almadigim, dolayisi ile hem erken cimlendirip, hemde topraga erken aldigim icin benim fideler minicik kaldilar. Nasil bakmissam fidelere bir saat sonra cikip geldi "gavur" komsulardan biri elinde bir poset fide ile. 

Bir baska komsu bahcesindeki irislerin fotografini gostermisti. Demistim; karga gibiyim, ala bula ve parlak seyleri severim. Az once de o "gavur" komsu geldi bir poset koklenmis iris ile. Hatta kapinin iki yanina ekmemi soyledi, daha guzel olacagi dusuncesi ile ve oyle yaptim. Once biraz opup oksadim irisleri; ne yalan soyleleyim.

Turkiye ile ilgili bir kac konu ile ugrasiyorum aylardir; 0+0=0. Onca sinirin, stresin uzerine su iki demet ruhuma o kadar iyi geldi ki.

Digerlerini bilmiyorum, herkesin dusunceleri, hayati kendisini baglar ama ben "gavurlarla yasami" seviyorum...

Yillardir dilegim aynidir kimine dua, cogu kisi icin beddua olsa da; dilerim kimse yasattigi ne varsa daha fazlasini yasamadan gecip gitmesin dunya seferinden...

Sevgilerimizle,
Benek & Haylaz & Zeliha 

Comments