Yagmurlu bir Karadag aksamindan merhabalar,
Bir kac ay once yazdigim bir Ingilizce yazimda "You have to have neighbours" (Komsulariniz olmali) demistim.
Turkiye'de otururken "Yalniz kadin" diye yasadigim onca negatif komsulugun uzerine, burada gordugum komsuluk iliskilerinden sonra yine diyorum; komsulariniz olmali; birlikte birseyler paylastiginiz, yediginiz, ictiginiz, guldugunuz, ogrendiginiz, ogrettiginiz...
Karadagcam iki uc yaslarinda cocuk kivaminda. Bildigim dillerden farkli. Biraz Ingilizce, biraz Karadagca, biraz vucut dili; hic biri olmadi Google Translate vesilesi ile gayet guzel iletisim kuruyoruz.
Her birimiz elinde olani paylasiyor digeri ile. Yapilacak isler elelden yapiliyor gule oynaya.
Yol kenarinda bolca kizilcik agaci var. Ilk gordumde araba ile geciyordum, emin olmak icin arabayi parkedip yurumustum gerisin geri. Yol kenarindaki meyveler toplanmiyormus genelde. 14 sene sanayi sektorunde, onca kimyasal arasinda gectikten sonra baya hafif kaliyor bana. Toplayiverdim kizilciklari ve recel yaptim.
Kullandigim tahta kasigin aldigi kirmizi rengi gorunce "Kan kusup kizilcik serbeti ictim" sozunun kaynagini anlamis oldum.
Gecenlerde bir komsu tulumba yapip getirmis, bende ona sogan tursusu goturdum. Bu arada ilk defa yaptkm kirmizi sogan tursusunu ve niye bugune kadar yapmadim ki diyorum.
Hatta tursunun ustune de bir kac dal biberiye koydum; cok hos bir tat verdi; kesinlikle tavsiye ederim.
Bugun komsudan gelirken kabak varmis yetiskin, kesiverdik bir tane. Gubre veren komsuya tohum demistim. Bugun tohumlari goturduk, o da kabak verdi bir tane. Ekim ayi sebzem hazir oldu bir anda. Burda genelde kabak tuketmiyorlar, domuzlar icin yetistiryorlar; ah ben neler yaparim o iki kabakla!
Yandaki komsular geldi bazi tadilat isleri icin. Su isiticindan bahsedince hemen sokuverdi komsu; rezistansi patlamis. Danilovgrad'da bulamayinca Podgorica'ya gidince arayip buldum. Aksam toplamis isiticiyi, geldi takti bile. 4.5 Euroya hallomus oldu mutfakta sicak su. Gecen kis bulasiklari soguk su ile yikarken ellerim felce ugrayip morarıyordu resmen; nasil hora gecti bu iyilik!
Bu arada kabaklarin ortasindaki sise su degil elbette. Komsuya giderken diger komsu gormustu; kizlari Ingilizce biliyor, donuste kahveye gel dediler; meger rakija yapiyorlarmis. Test edildi, onaylandi rakiya elbette, bir sise de bana dolduruvermisler sagolsunlar.
Daha cok sey yazabilirim komsular ve komsulukla ilgili. Buyuk sehirlerde farkli midir bilmiyorum ama ben oturdugum koyu ve komsularimi seviyorum.
Dedim ya; komsulari olmali insanin; paylasan, el uzatan, birlikte gulup eglenebilecegi...
Saglicakla
Zeliha
Comments
Post a Comment