Karadag'in ickileri

 Is dolu bir gunun ardindan merhabalar tekrar,

Hep dedigim gibi burdaki hayatim amele-irgat-kedi amnesi uclemesinde gecmekte. Bu demek degil ki arada kendime de zaman ayirmiyorum. 

Karadag, Adriyatik denizine kiyisi olan, adini ulkeyi nerdeyse kaplamis daglardan almakta. Kuzey ve guney ruzgarlari buyuk oranda hakim. Bu, saraplik uzum yetistiriciligine imkan vermekte. Zaten Balkanlarin geleneksel ickisi olan rakija da (daha once blogta paylasmistim yapilisini) bu uzumlerle yapilmakta. Buyuk oranda redglobe, muscat ve kardinal uzumleri benim gordugum. Seker orani fazla, fermantasyona musait uzumler. (Sultaniye uzumu gozumde tütüyordu; sagolsun bir takipcimin getirdigi çeliklerden en az iki tane koklenmis vaziyette; azimle ve umutla digerlerine de bakiyorum)

Rakija, Türkiye'deki bogma rakiyi andiriyor bana. %50-%60 arasi alkol oranina sahip; o yuzden aman dikkat, özellikle arac kullanacaksaniz. 

Ote yandan Merlot, Chardonnay ve Rose benim favorim olan sarap turleri. Isin daha da guzel tarafi hepsinin ulasilabilir rakamlarda olmasi. 


Plantaže, Karadağ'in en buyuk ureticisi ve imalatçısı. Arnavutluk tarafindan karayolu ile ulkeye girdiginizde goreceginiz uzum baglarinin nerdeyse tamami onlara ait. Bu "Moje Vino" (Benim şarabım) ciddi anlamda ucuz. Icim olaraksa bana Lâl sarabini animsatmakta. Fiyati 1,50 Euro idi geldigimizden beri; zam gelmis, 1,65'ten aldim bunu 😁

Elbette ki secenekler hayli fazla. Fiyat uzume ve senesine bagli olarak degismekte. Sarap olur da, peynir tabagi olmaz mi deyip kendimi simarttim bugun birazcik. 

Cheers,

Biz 

Comments